TBMM İdare Amiri ve AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki göstererek, “İşgalcilere ve onlara destek veren liderlere sesleniyoruz; artık bu vahşeti durdurun. Hava ve kara saldırıları bir an önce durmalıdır. Bebekler, çocuklar, kadınlar, masum siviller ölmemelidir.” dedi.
Turan, Türkiye ve Filistin bayraklarının yer aldığı atkılar takan bir grup AK Parti’li milletvekiliyle Meclis’te basın toplantısı düzenledi.
İsrail’in 26 gündür süren insanlık dışı saldırılarında 3 bin 542’si çocuk, 2 bin 187’si kadın olmak üzere şehit sayısının 10 bine yaklaştığını ifade eden Turan, yaralı sayısının 30 bini bulduğunu, enkaz altında binlerce kişinin bulunduğunu anlattı.
Bunun katliamdan öte, soykırım ve etnik temizlik olduğunu belirten Turan, “İsrail’in günlerdir bombaladığı Gazze Şeridi’nde henüz bir yaşını doldurmamış yüzlerce bebek öldü. İşgalci siyonistlere ve batılı müttefiklerine göre öldürülen bir yaşını geçmemiş bebek terörist. Bu zihniyet Hitler’den daha zalimdir; bu katliam Holokost’tan daha beterdir. Ben bu çağdan nefret ettim, etimle kemiğimle nefret ettim. Tüm dünya kamuoyuna soruyuz; Gazze’de öldürülenler mi ölü yoksa sessiz kalan dünya mı ölü? Enkaz altında kalan Gazzeli masumlar mı yoksa insan hakları şampiyonu Avrupa ve Amerika mı?” diye konuştu.
Turan, ABD’nin İsrail’e her gün 50 uçakla bombardıman mühimmatı sevk ettiğine, İsrail’in hava ve kara saldırılarının kesintisiz sürmesinin tek nedeninin ABD’nin verdiği koşulsuz yardım olduğunu kaydederek, “Cami, kilise, okul, hastane, ev, apartman, mülteci kampı, hiçbir ayrım gözetmeden işgalciler 2,5 milyon insanın yaşadığı Gazze’yi içinde insan olmayan bir bölge yapmak istiyorlar. Böyle bir vahşet yeryüzünde yoktur.” ifadelerini kullandı.
İşgalci güçlerin, hastanelere ve mülteci kamplarını bilerek vurduklarını itiraf edecek kadar ileri gittiğini söyleyen Turan, Lahey Adalet Divanı, Uluslararası Ceza Mahkemesi, BM Savaş Suçları Komisyonunun neden bu açıklamalara sessiz kaldığını sordu.
“Nazilerden gördükleri zulmü Müslümanlara uygulamak niyetindeler”
Hasan Turan, uluslararası savaş hukukuna göre sivil masumlara karşı kullanılması yasak olan ve etkisi yıllarca süren fosfor bombalarının atıldığının Uluslararası Af Örgütünce belgelendiğini anlatarak, “Niye bekliyorsunuz? Beklemenizin nedeni öldürülenlerin Filistinli, Orta Doğulu veya Müslüman olması mı? Öldürülen çocukların sarı saçlı, mavi gözlü olmamasından dolayı mı?” dedi.
Cibaliye Mülteci Kampı’nın hala bombalandığını, İsrail’in bir kişi için 6 ton bomba attığını söyleyen Turan, “Masum sivilleri hedef alan bu katliamlarında destek ve mühimmat veren bu devletler, İsrail’i teşvik etmiştir, İsrail’in işlediği savaş suçlarının ortaklarıdır. İsrail’in kendini savunma hakkından bahsedenlerin, Gazzeli kadın ve çocukların yaşama hakkından bahsetmemesi insanlık adına kara bir lekedir, utanç vericidir.” şeklinde konuştu.
Batılı ülkeler arasında İsrail’in saldırılarına son vermesini, ateşkes ilan edilmesini isteyenlerin “aforoz edildiğini” belirten Turan, bunca baskıya rağmen Filistin’e destek veren bütün halkları TBMM’den selamladıklarını söyledi.
Turan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Holokost’tan kurtulan siyonistler, Nazilerden gördükleri zulmü şimdi Müslümanlara uygulamak ve savunmasız bir halk karşısında zafer kazanmak niyetindeler. Ama bu şeytani çark en sonunda kendilerini de çarpacaktır. Zulümle abat olunamayacağı açıktır. İşgalcilere ve onlara destek veren liderlere sesleniyoruz; artık bu vahşeti durdurun. Hava ve kara saldırıları bir an önce durmalıdır. Bebekler, çocuklar, kadınlar, masum siviller ölmemelidir. BM’ye sesleniyoruz; günlerdir Gazze’de su, elektrik, yakıt, ekmek yok; artık temiz hava bile yok. Ateşkesi sağlayamadınız, bari insani yardımların ulaşmasını sağlayın.”
İsrail’in, gıda yardımları ile defin için gönderilen malzemelerin geçişine dahi izin vermediğine işaret eden Turan, emperyalistlerin çıkar hesapları bitip bölgeden ayrılmasıyla, İsrail’in 75 yıldır zulmettiği insanlarla baş başa kalacağına dikkati çekti.
AK Parti’li Turan, Türkiye’nin, Filistin halkının ve haklı davasının yanında yer aldığını vurgulayarak, bu konudaki duruşu için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve hükümete teşekkür etti.